Yargıtay Kararı: Atatürk Havalimanı Saldırısıyla İlgili Gelişmeler
Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen ve 45 kişinin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin Yargıtay’ın kararı açıklandı. Mahkumiyet kararlarının bir kısmı bozulurken, 7 tutuklu sanıktan 6’sı serbest bırakıldı.
Nefes Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, tahliye edilen IŞİD üyeleriyle ilgili önemli isimlere yönelik dikkat çekici sorular sordu. Zeyrek, dönemin başbakanı Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’a şu soruyu yöneltti: “Havaalanı saldırısıyla hiçbir ilgisi olmayan IŞİD üyelerini gerçek saldırganlar gibi mi gösterdiniz?”
Olayla ilgili açıklamalarına devam eden Zeyrek, intihar saldırganlarının kimliklerine dikkat çekerek, güvenlik güçlerinin saldırının planlayıcısını duyurduğunu aktardı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmanın ardından operasyonlar düzenlendi ve gözaltına alınan kişi sayısı belirtildi.
Yargıtay Kararına Göre Delil Bulunamadı
Yargıtay’ın verdiği kararda, 7 sanıktan biri hakkındaki karar onaylanırken, diğer altı sanıkla ilgili çarpıcı bir gelişme yaşandı. Kararlar, “IŞİD üyesi olmalarına rağmen saldırıyla bağlantılı somut delil bulunamadığı” gerekçesiyle bozuldu.
Karar Sonrası Açıklama
Tahliyelerin ardından İletişim Başkanlığı, konuyla ilgili önemli bir açıklama yaptı. Tahliye edilen sanıkların suçları ve tutukluluk süreleri hakkında bilgi veren başkanlık, kararın gerekçelerini kamuoyuyla paylaştı.
Yargıtay ve İletişim Başkanlığı’nın kararları hakkında yapılan görüşmelerde, örgüt üyeliği konusunda ikna olunduğu ancak saldırıyla ilişkilerine dair somut delillerin bulunamadığı vurgulandı. Bu durum, o dönemde yaşanan şokun yeni bir boyut kazanmasına neden oldu.
Gerçek Sorumlular Nerede?
Eğer tahliyeler ve kararlar doğruysa, gerçek Atatürk Havalimanı saldırısının faili veya failleri hala belirlenememiş demektir. Bu durum, olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen netlik kazanmamış olması açısından büyük bir soru işareti yaratmaktadır.
Sonuç olarak, yaşanan gelişmeler ülke genelinde büyük yankı uyandırmış ve adaletin ne derece sağlıklı işlediği konusunda önemli soruları beraberinde getirmiştir. Toplum, güvenlik ve adalet sisteminin ne kadar güvenilir olduğunu tekrar gözden geçirmeye davet ediliyor.
